Syphon Filter isimli oyunu bir çoğunuz bilirsiniz. Tekken3, Resident Evil 1 ile beraber PS Oneıda ilk oynadığım aksiyon oyunlarından birisiydi Syphon Filter. Oyundaki gizlilik ve aksiyon seviyesi o kadar çok hoşuma gitmişti ki oyunun bitmesini hiç istememiştim. O zamanlar çok kısa bir süre için Syphon Filter benim için türünün en iyisiydi. Çok kısa bir süre diyorum çünkü ilerleyen haftalarda Metal Gear Solid isimli bir klasikle tanışacağımı ve PS One hakkındaki (ve tüm oyun dünyası) düşüncelerimin bir anda değişeceğini bilemezdim. MGS öylesine mükemmel bir oyundu ki, şu 6 yılda oyunu onlarca defa bitirdiğim yetmiyormuş gibi birer defa da merak eden tüm arkadaşlar için bitirmiştim. Onlar oyunun oynayamamaktan şikayet etmiyorlardı çünkü ben oyunu oynarken onlara da kolalarını yudumlayarak bu mükemmel filmi izlemek kalıyordu. Bu arada Syphon Filter 1ıde aynı şekilde mükemmeldi ama oyunun tek şanssızlığı Metal Gear Solid ile aynı zamanlarda piyasaya çıkmasıydı. Yoksa SFıi kesinlikle ucuz bir MGS alternatifi olarak görmenizi istemem. MGS ile beraber SFıda PS oneıın olmazsa olmazlarındandır ve bendeki manevi değeri oldukça büyüktür.
Konami haliyle böyle bir oyunun devam oyununu yapacaktı ve yapmalıydı da. Yeni MGSı nin PS2ıde çıkacağını duyduğumda oldukça üzülmüştüm. Ama oyun hakkında bilgiler gelmeye başladıkça bu fikrim değişmeye başladı. Pcıimde oyunun önincelemesini ve Hideo Kojima ile yapılan röportajı okuduğumda anladım ki , PS2 bu oyun için biçilmiş kaftan. Zaten Kojimaının öncelikli amacı para kazanmaktan öte gerçek anlamda bir ıoyunı yapmaktı . Bunu birçok defa kendisi de belirtmişti. Yoksa Kojima da bilirdi birbirinin aynısı, basit devam oyunları çıkarıp tabiri yerindeyse piyasayı söğüşlemeyi. Oyun PS2 için o kadar iyi gözüküyordu ki, birçok MGS fanatiği sadece bu oyun için PS2 aldı. Kojima oyunu çıkarmadan önce MGS fanatikleri için son kıyağını bir diğer göz bebeği olan Zone of the Enders ile yaptı. ZOEıyi alanları müthiş bir sürpriz bekliyordu ; MGS2ınin oynananabilir demosu! Serinin fanatikleri oyun çıkana kadar demoyu yalayıp yuttu. ZOEıden kısa bir süre sonra Kojima herkesin sabırsızlıkla beklediği asıl çocuğunu görücüye çıkardı. Çocuğun ismi de Metal Gear Solid 2 : Sons of Liberty idi.
Oyuna yağmurlu bir gecede, kahramanımız Solid Snakeıin içinde Metal Gear RAY isimli nükleer başlıklı dev robotun bulunduğu Amerikan yük gemisine sızması ile başlıyor. Ama oyunun başında hemen farkedeceğimiz üzere RAYıin peşinde olan sadece Snake değildir. Snakeıin gemiye inmesinin hemen ardından ilk oyundan tanıdığımız efsanevi silahşör Revolvor Ocelot ve emrindeki Rus askerleri gemiye operasyon düzenliyor ve Snakeıin gözü önünde Amerikan askerleri Rus birlikler tarafından katlediliyor. Snakeıin yeni macerası da bu şekilde başlamış oluyor. Senaryo ilk oyunda olduğu gibi fazlasıyla sürprizlerle dolu . MGS2'de, ilk oyunda ki Merylıi hiç görmüyoruz ve onun hakkında hiçbir konuşma dahi geçmiyor(MGS4'te ne olduğunu görüzcez artık) ama bu ilk oyundan sadece Otacon ve Revolverıı göreceğimiz anlamına da gelmiyor(!). Tüm bunların yanısıra oyundaki yeni karakterler de sürprizlerle dolu. Oyunun sonuna kadar kimin ne yapmaya çalıştığını tam olarak anlayamıyorsunuz ve aklınızda sürekli bir soru işareti kalıyor.
Oyun ilk oyuna göre fazlaca yeniliklere bürünmüş. İlk oyunda fazla önemsemediğimiz birinci şahış görüş açısı bu oyunda hayati bir öneme sahip. Oyunda hemen hemen tüm çatışmalarda bu açıyı kullanıyoruz. Silahların lazer özelliği sayesinde first person olarak düşmanınızı istediğiniz bölgesinden vurabiliyorsunuz ve düşmanlar buna bağlı olarak farklı tepkiler verebiliyorlar. Bacağına ve kollarına çalışarak düşmanınızı süründürebileceğiniz gibi, kafalarına yapacağınız isabetli bir atış ile tek seferde öldürmeniz mümkün. Öldürdüğünüz düşmanları ise denize atabilir, dolaplara saklayabilir veya tenha bir yere kaldırabilirsiniz. Sessizlik arıyorsanız bayıltıcı okların yanısıra sessizce yaklaşıp boyunlarını kırabiliyorsunuz. Ayrıca boyun kırmanın yanısıra MGS2ıde düşmanlarınızı canlı kalkan olarak kullanmanız mümkün.
Düşmanlarınızı öldürmenin yanında merhamet etmek de sizin elinizde (Merhamet? Snake???) . Eğer düşmanlarınızın arkasından sessizce yaklaşıp silahı doğrultursanız Snake düşmanı uyarıyor ve asker ister istemez olduğu yerde kalıp ellerini havaya kaldırıyor. Oyunun en zevkli yönlerinden birisi de bu gafil avlama olayı. Gafil avlayıp düşmanınızın karşışına geçip silahı kafasına doğrulttuğunuzda düşmanımız yalvarmaya başlıyor. İşte burada oyunun en büyük yeniliklerinden biri olan Dog Tag olayı devreye giriyor. Oyundaki her askerin bir Dog Tagıi (bir nevi kimlik) var ve silahı kafalarına doğrulttuğunuzda kendiliğinden Dog Tagıleri veriyorlar. Tabi bazıları aksilik çıkarıp, sizinle inatlaşabiliyor. Bu durumlarda kafasının hemen yanına yapacağınız bir uyarı atışı askeri Dog Tagıini vermesi için ikna edecektir. Bazılarını uyarı atışıda kesmeyebiliyor. İşte o zaman askeri kolundan veya bacağından yaralarsanız anında kuzuya dönüştüğünü görebileceksiniz. Benim tavsiyem ise düşmanın Dog Tagıini aldıktan hemen sonra sırtına bir C4 yerleştirmeniz. Belki sadistçe ama inanılmaz zevkli.
Konami tüm bu güzelliklerin yanında yapay zekayı da es geçmemiş. Askerlerlerin yapay zekaları şaşılacak derecede iyi. Alarm durumunda sizi kurşun yağmuruna tuttukları gibi, tek bir askerin sizi farketmesi durumunda asker saldırmak yerine telsizle yardım istemeyi tercih edebiliyor. Bu durumda askerin telsiniz vurup telsinizi kırabilir, veya alarm vermeden kafasını patlatabilirsiniz. Alarm modunda ise işiniz hiç te kolay değil. Alarm durumunda normal ekiplerin yanısıra, zırhlı ekipler de sizi araması için söz konusu bölgeye gönderiliyor. Bu durumda yapacağınız en iyi şey düşmanlarla çatışmaktan çok gizlenmek olacak. Oyundaki dolaplara gizlenebilir, tenha bir yere mevzilenebilir veya bir MGS klasiği olan kutuların altına saklanabilirsiniz. Dolaplara gizlendiğinizde dışarıyı izlemektense çömelmeyi tercih edin ve saklandığınız kutunun da mekanla ilgili olmasına dikkat edin. Yine de oyundaki asıl yapay zeka Hard ve Extreme modunda kendini gösteriyor. Extreme durumunda düşmanlar 20 metreden ayak sesinizi duyabileceği gibi, alarm verilmesi durumunda saklanmaktan başka çareniz kalmıyor. Bütün bunların yanında bir mekanda 5 asker olduğunu ve tüm bunların Dog Tagıini almak zorunda olduğunuzu düşünün. Yine Extremeıde karşılaşacağımız Bossılarla yaptığımız kapışmalar dillere destan nitelikte. Ben bu modda Dog Tag toplamaktan çok Bossılarda zorlanmıştım ve bazılarını yenebilmem birkaç saatimi almıştı. Yine de rüya gibi bir oyun tecrübesiydi MGS2ıyi Extremeıde bitirmek. Snakeıi yönlendirmekten çok hissetmek istiyorsanız birkaç bitirişten sonra oyunu bir de Extremeıde bitirmeyi deneyin.
Oyundaki ana karakterimiz yine Solid Snake ama oyunun oldukça büyük bir bölümünü Raiden isimli yeni bir karakter ile oynuyoruz. Haliyle bir kısım Snake fanatikleri bu olaya tepki gösterseler de oyunun diğer güzellikleri yanında bunu çok da fazla sorun etmediler. Snakeıi kontrol edememek beni de hayal kırıklığına uğratsa da, Snakeıi 3. gözden izlemek ve onunla sırt sırta kapışmak güzel bir deneyimdi (Biraz spoiler verdik ama olsun o kadarcık)
Grafikler için söylenecek söz bulamıyorum. Çıktığı anda şüphesiz gerek PCıde, gerek konsollardaki en iyi grafiklere sahip olan MGS2, geçen yılllara rağmen halen PS2ınin en iyi grafiğe sahip oyunlarından birisi. MGS2ıden çok sonra çıkan diğer aksiyon oyunları bile grafik olarak PS2ınin kalitesini yakalayabilmiş değiller. Oyun grafik olarak inanılması zor bir görsellik sunuyor bizlere. Karakter tasarımlarından çevre dizaynına kadar her şey mükemmel bir ustalıkla işlenmiş. Oyunda hemen her nesne ile etkileşim halindey iz. Dolapları kırabilir, camları indirebilir, lambaları patlatabilir, meyveleri ve cam şişeleri parçalayabilirsiniz. En basitinden şişelere ateş ettiğinizde hangi noktasına ateş ederseniz o noktadan kırılıyorlar ve fizik kurallarına uygun olarak haraket ediyorlar. Fizik kuralları demişken ışıklandırma ve gölgelendirmeler de harika aktarılmış. Snakeıin gölgesi ışığın geldiği açıya bağlı olarak büyüyüp küçülebilmesi ve beton zeminlerde Snakeıin yansımaları gibi ayrıntılar şahane . Oyunun hemen başındaki yağmur ve rüzgar efektlerini halen hiçbir oyunda görmedim ve PS2ıde böylesini görebileceğimi de düşünmüyorum. Yağmur ile beraber oyundaki su efektleri de inanılmaz güzellikte. Snake sudan çıktığında veya yağmurda ıslandıktan sonra kapalı bir alana geçtiğinde üzerinden sular damlamaya devam ediyor. Bu saydıklarım oyunda görebileceklerinizin yanında hiçbirşey, oyundaki görselliği satırlarla anlatmak mümkün değil. Kojimaının MGS2ısi PS2 için grafik özürlü diyenlere karşı en güzel cevap.
Kontrollerde bildiğimiz MGS kontrolleri. Oyun Dual Shock 2ınin nimetlerini sonuna kadar kullanmış. Olmazsa olmaz titreşim özelliğinin yanısıra, koldaki tuşlar da basınca dayanıklı olarak hazırlanmış. Mesela silahı doğrulmak istediğimizde tuşa basıyoruz, ateş etmek için tuşdan parmağınızı normal şekilde kaldırırmalı , silahı ateş etmeden geri çekmek için yavaşça elimizi tuştan çekmeliyiz. Aynı şekilde yön tuşlarına basış stilinize göre değişiyor.Hafif basarsanız karakterinizi sessizce yürütebilir veya sert basarsanız koşturabilirsiniz. Ses ve müzikler de her zamanki gibi mükemmel. Karakter seslendirmelerinden silah seslerine, ara videolardaki ve çatışmalardaki müziklere kadar herşey çok ustaca hazırlanmış. Ayrıca gemideki yağmur ve rüzgar efektlerine bayıldım. Kaliteli bir 5+1 ses sistemi ile kendinizi oyunun içinde hissetmeniz mümkün.
Benim için Metal Gear Solid 2 : Sons of Liberty oyun dünyasında bir devrimdir. Tabi ki bunda PS2ınin gücü ve Kojimaının dehasının büyük etkisi var. Oyunda o kadar çok ince ayrıntı var ki hayran kalmamak elde değil. Yukarıda anlattıklarım oyunda görecekleriniz yanında neredeyse hiçbirşey. Oyuncuyum diyen herkesin yaşaması gereken bir oyun tecrübesi MGS2. O yüzden halen nefes alıp vermekte olan PS2 sahiplerine bu oyunu tavsiye etmek artık aptallık olarak geliyor bana. PS2 sahibi olmayanlar ise ne yapsınlar ne etsinler bir yerden PS2 bulup bu şaheserin tadına baksınlar.